Halfeti için Şanlıurfa’dan yola çıktığımda sonsuz bir sessizliğin tam ortasına geleceğimi bilmiyordum. Bu sessizliğin içinde bir zamanlar sokaklarında oyun oynayan çocukların gülüşlerini duyabileceğimi de. 2000 yılında Birecik Barajı’nın yapımıyla oluşan göl sularının altında kalan Savaşan Köyü, yine aynı yıllarda boşaltılmış. Köyden geriye birkaç ev ve minaresini sulara teslim etmemiş bir cami kalmış. Şanlıurfa gezisi içerisinde mutlaka ve mutlaka yer alması gereken, Şanlıurfa’dan olduğu kadar Gaziantep üzerinden de ulaşılabilen Halfeti, Türkiye’de keşfedilecek güzelliklerden sadece biri.

    Şanlıurfa merkezden yola çıkıyoruz. Göbeklitepe’ye gidelim, oradan Harran’a geçeriz sonra da ver elini Halfeti diyoruz. “Harran’la Halfeti’nin arası epey yol yetişemeyiz; ayrıca Halfeti’de güneşin batışını kaçırırız” diyor Şanlıurfa’yı bize gezdiren Mehmet ve ekliyor, “Halfeti’yi görmeden Şanlıurfa’dan dönmek yok…”

    Halfeti
    Şanlıurfa’dan yola çıkılıp Halfeti’ye giderken görülen tepe manzara

    Şanlıurfa’da tek günüm var. Fakat burası sandığımdan daha büyük bir yer. İlçeleri birbirinden uzak olduğu için bir günde birkaç yeri görmek ancak araba varsa mümkün. Bu yüzden öğle saatlerinde Göbeklitepe’ye gidiyor, tarihi altüst eden geçmişine tanık olup hemen yola çıkıyorum.

    * Göbeklitepe gezisi için buradan buyurun. Hala Göbeklitepe’yi görmeyen varsa sıcaklar bastırmadan Şanlıurfa’ya bilet falan baksın.

    * Şanlıurfa gezilecek yerleri de günübirlik bir zamana sığacak şekilde topladım. Onun için de linke buyurunuz.

    Halfeti’ye Nasıl Gidilir?

    Halfeti, Şanlıurfa merkezden arabayla yaklaşık 2 saat (120 km) sürüyor. Gaziantep’ten ise yaklaşık 105 km. Hem Gaziantep’e hem de Şanlıurfa’ya uçakla giderek ulaşılabilir. Şanlıurfa’dan ya da Gaziantep’ten ulaşmak için araba şart. Araba kirayalamıyorsanız da Şanlıurfa merkezden taksi tutarak gidebilirsiniz. Taksiler bu duruma aşina. Eğer 3,4 kişiyseniz, yaklaşık 200-250 TL’ye taksi tutabilirsiniz. Eğer taksi pahalı geliyor ve araba da kiralayamıyorsanız son çare minibüs. Önce Şanlıurfa merkezden otogara gidiyorsunuz. Buradan Halfeti dolmuşuna biniyorsunuz.  Bir kişi 15 tl. Yalnız saatler ve yer konusunda muhakkak temkinli olunuz.

    Halfeti

    Önce Yeni Halfeti’den geçiyoruz, 10 km sonra da Eski Halfeti‘ye varıyoruz. Yeni olan az nüfuslu bir köy. Eski ise sessiz ve adı gibi sakin bir şehir. Sakin şehir diyorlar Halfeti’ye. Diyenler Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi. Dünya üzerinde şu an 28 ülkeden 182 üyesi var. Bunlardan biri de Halfeti. Kültür ve doğa değerlerini koruyan, yöresel mutfaklarını ve el işlerini yaşatan ve modern dünyanın aksine zamanı durdurmuş şehirler sakin şehir olabiliyor. Gerçekten de öyle. Zamanı durdurmuş, üstelik kendine yeni bir zaman dilimi yaratmış. Değil Türkiye’ye, bence dünyaya ait bir yer de değil burası. Bir başka evrenden sanki…

    Halfeti Tekne Gezisi

    halfeti-urfa

    Burası en güzel tekne ile geziliyor. 1 saat 20 dakikalık tekne turunda doğal güzellikleri, batık camisini, Rum Kalesi‘ni, Halfeti Gerdanı‘nı görebiliyor; Yunus Dayı‘nın çayını içebiliyor ve Fırat‘ın berrak suyu üzerinde sonsuz sessizliğe tanık olabiliyorsunuz. Tekne turu gezilerinin fiyatı sezonda 10, sezon dışı ise 5 TL.

    halfeti-sanlıurfa

    Ardından hala ayakta kalan evlerini görebilmek ve artık sessizliğe gömülmüş dar sokaklarında yürüyebilmek için sokaklarda dolaşma vakti geliyor. Şabut balığının, haşhaş kebabının buraya özgü yemekler olduğunu, Müslüm Baba‘nın buralı olduğunu, siyah gülün (nam-ı diğer karagül) buradan başka hiçbir yerde yetişmediğini, el yapımı nar ekşisi ve biber salçasının ne kadar lezzetli olduğunu öğreniyorum. Bu arada turistik karagüller satılıyor; yalnız öğrendiğim hakiki karagülün Halfeti’den başka yerde ekilse bile yetişmediği. Öyle ki Şanlıurfa merkezde bile ekilen güller hemen solmaktaymış.

    Rum Kale

    halfeti-sanlıurfa

    Asurlular döneminde Şitamrat ismiyle bilinen Rumkale, bir zamanlar Ermeni Piskoposluğu’nun merkezi imiş. 1292 yılında Memluklu Sultanı Melik el-Eşref tarafından ele geçirilen Rumkale,  1516 yılında Mercidabık Savaşı’ndan sonra Osmanlı egemenliğine giriyor. Rum Kale’de Hz. İsa’nın havarilerinden Johannes’in İncil’in nüshalarını çoğalttığı rivayet edilir. Roma İmparatorluğu döneminde Rum Kale’de oyma bir bölüm yaptırarak burada yaşamaya başlayan Johannes, İncil’i müsveddelere yazarak bu odada çoğaltmış. Rum Kale ile ilgili bir başka efsane ise Rum Kale Beyi Aziz Nerses’in yerine geçecek güzeller güzeli oğlu Nergis’in sudaki aksini görüp, güzelliğine daha yakından bakmak isteyince Fırat’ın sularına dengesini kaybederek düşmesi sonucu Nergis’in boğulduğu yerde bir çiçek açar. Açan çiçeğe nergis adı verilir ve bu nergisler diğer yerlerde yetişen nergislerden hep daha güzel kokar. Rum Kale’de gezilecek yerler arasında kale harabeleri, Aziz Nerses Kilisesi harabeleri ve Barşavma Manastırı harabeleri var.

    halfeti-sanlıurfa-halfetigerdani
    Halfeti Gerdanı

    Burası aynı zamanda dalgıçların ve dalışa meraklıların da ilgi odağında. Sular altındaki gizli cenneti keşfetmek isteyenler belirli noktalarda tüplü dalış yapabiliyor.

    Milliyet
    Milliyet

    Hasankeyf ile birlikte en çok görmek istediğim yerlerden birini daha görmenin mutluluğunu yaşarken bir yandan da hüznünü yaşadığım garip bir seyahat oldu benim için bu gezi. Şu an Hasankeyf’e gitmek için bilet bakarken bilgisayar sekmesini hep açık tutuyor ve bir kez daha Şanlıurfa’ya mı gitsem diye düşünmüyor değilim.

    3 Comments

    1. Geri bildirim: Dijital Seyahatname

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir